Patara’da Kore Edebiyatı Festivali Düzenlendi
Tarihi ve turistik beldemiz Patara’da Kore edebiyatına meraklı okurlar bir araya geldi. Üç gün süren “Kore Edebiyatı Festivali” adlı etkinlikte Kore edebiyatından Türkçeye çevrilmiş kitaplar okundu, Kitapların kritiği yapıldı.
Festivalin odağında her ne kadar Kore edebiyatından kitaplar ve Kore edebiyatı olsa da Kore toplum yapısı, Kore yemekleri, Kore müziği ve Kore sineması üzerine paylaşımlar yapıldı. Türkiye’nin birçok ilinden gelen katılımcılar üç gün boyunca hem tatil yapıp eğlendiler hem de Kore kültürü ve edebiyatı üzerine verimli sohbetler yaptılar. Aynı zamanda Kore yemeği workshopunda Erciyes Üniversitesi Kore Dili ve Edebiyatı mezunu öğrenciler Ayşenur Nazlı, Habibe Yılmaz, Edanur Rüzgar Aykent Kore yemekleri hazırlayıp katılımcılara Kore yemeklerini uygulamalı hazırlatıp Kore mutfağından yemekler tattırdılar. Kore yemeklerinin yanında Anadolu mutfağından eşsiz lezzetleri de Hatice Erdem, Ayşe Ceylan ve Fatma Zeybek hazırladılar.
Influencerlar da ilgi gösterdi
Festivalin ilk gününde farklı şehirlerden Patara’ya ulaşan katılımcılar tanışma toplantısında Kore kültürü ve edebiyatına neden ilgi duydukları ve Kore’nin dili ve alfabesi üzerine Türkiye ve Kore’yi de karşılaştırarak verimli bir sohbet yaptılar. Festivalin katılımcıları arasında “Balküpü Buluşma Videoları” ile ünlenen Mehmet Ali Çatal, “Alıntılarla Yaşıyorum” sosyal medya hesabını yöneten Oğuz Aktürk, kısa bir süre önce Kore’yi ziyaret eden “pudratadinda” adlı sosyal medya hesabını yöneten Buse Güven de yer aldı. Patara plajında yüzen, güneşlenen ve sahildeki Kaş Belediyesi sosyal tesislerinde Kore edebiyatından “Hayırlı Evlat: Şim Çong Efsanesi”, “Korece Öğretmeni” gibi kitaplar okuyan katılımcılar öğleden sonra Patara Kazıları Başkanı Dr. Şevket Aktaş rehberliğinde Patara Antik Kenti’ni gezdiler.
Dr. Şevket Aktaş, Patara’nın antik dönemlerden günümüze kadar gelen dönemdeki önemine vurgu yaparak başladığı konuşmasını kentin tarihi görünümünü ve yapılarını günümüzle karşılaştırarak değerlendirmelerde bulundu. Deniz ulaşımının tarihteki yerinin Patara’nın bir liman kenti olarak nasıl öne çıktığı sorusuna bir cevap olabileceği varsayımından yola çıkan sohbetinde günümüzde artık var olmayan şehir surları ve halen yer altından çıkarılmayı bekleyen yapıların korunmasıyla ilgili bilgiler paylaştı. Agora’da, Tiyatro binasında, Parlamento binasında ve Büyük Patara Hamamı’nda Likya uygarlığı ve Patara hakkında mevcut yapılardan yola çıkarak toplumsal, kültürel ve mimari açıdan önemine vurgu yapan Aktaş, devam eden kazılarda hamam yakınında çok büyük olasılıkla bir kütüphanenin de yer aldığı bilgisini vererek edebiyat dostlarını 1800 yıl öncesinin aydınlık dünyasına götürdü.
Likya Birliği Parlamento binasında akustik üzerine keyifli bir sohbetin ardından Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nihan Karakuş Harmancı “Hayırlı Evlat: Şimçong Efsanesi” hakkında başladığı sunumunu slaytlar eşliğinde tamamladı ve kitap üzerinden Kore geleneksel kültürü üzerindeki dinlerin etkilerini vurguladı. Türk Kültürü ve Kore Kültürü arasındaki paralellik ve farklılıklara değindi.
Havuz başında “Buçeçum” Dansı
İkinci gün 2023 yılında The Booker ödüllerinde kısa listeye giren Cheon Myeong-Kwan’ın efsane eseri “Balina” okumalarının ardından havuz başında İstanbul Üniversitesi Kore Dili ve Edebiyatı öğrencileri Nur Gültekin ve Tuğçe Apaydın Kore geleneksel kıyafeti Hanboklarla sergiledikleri Kore yelpaze dansı gösterisi renkli enstantaneler oluşturdu. Katılımcılar Kore geleneksel kıyafetleriyle anılarını ölümsüzleştirmek için fotoğraflar çektirdiler. Fotoğraflar Fethiye Fotoğraf ve Sinema Derneği Başkanı Canan Yıldırım Tor’un objektifinde hayat buldu.
Patara kum tepelerinde “Balina” tartışma çemberi kuruldu. Gün batımının kızıllığı altında köpek dostları Laika’nın da katıldığı çemberde roman üzerinden Kore tarihi, toplum yapısı, romanın üslubu, Kore’de kırsal ve kentsel yaşam, travmaların romana neden yansımadığı meselesi üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirildi. Birol Ganioğlu, Oğuz Aktürk, Ümit Yılmaz, Fulya Demirkıran ve Defne Uçkan sohbete önemli katkılar sundular.
Üçüncü gün ise Jang Ryujin’in “Çalışmanın Hüznü ve Neşesi” adlı kitabı tartışmaların odağındaydı. Bu kitap üzerinden Kore’de çalışma hayatı, iş hayatında kadınlar, çalışan- patron ilişkisi gibi temalar üzerinden Kore’deki çalışma hayatıyla Türkiye’de ve dünyadaki örneklerle karşılaştırmalı analizler yapıldı. Nihan Karakuş Harmancı, Oğuz Aktürk, Habibe Yılmaz, Asude Begüm Şener, Ayşenur Nazlı, Buse Güven, Mehmet Ali Çatal, Sefa Aykent, Nur Gültekin ve Tuğçe Ayaydın görüş, tecrübe ve analizleriyle verimli bir sohbete katkı sağladılar. Son gün programı grup halinde Saklıkent Kanyonu ve Gizli Cennet gezintisiyle renklendi. Katılımcılar eşsiz güzellikteki doğa harikası kanyonda soğuk sulara ayaklarını sokup yüzlerine çamur maskesi yapmayı da deneyimlediler. Kore müzikleri eşliğinde keyifli bir son akşam yemeğinin ardından çayların içilmesiyle dolu dolu geçen festival programı sona erdi. Katılımcılar bir dahaki yıl festivalin tekrarlanması temennileriyle yaşadıkları mutluluğu dile getirdiler. Prof. Dr. Abdüllatif Tüzer de festivali ziyaret ederek bilgi aldı. Festival kapsamında katılımcılar zaman zaman “7 Kedi Gözü”, “Sultan ve İmparator” kitapları hakkında da bilgi paylaşımında bulundular.
Katılımcılardan Fulya Demirkıran görüşlerini şöyle ifade etti: “İstanbul’da yaşayan ve okumayı seven bir arkadaşım sayesinde bu festivale katıldım. Bugüne kadar Kore Edebiyatıyla hiç yolum kesişmemişti. Bu festival sayesinde hem Türkiye ‘de Kore dil bilimini okuyan gençlerle ve hocalarla tanıştım, hem Kore edebiyatıyla… Benim için korkunç güzel bir deneyim oldu. Kitaplar okundu, tartışıldı. Kore filmi izlendi. Festivale katılan yazarlardan imzalı kitapları kaptık. Bu festivalin her yıl yeniden düzenlenmesini heyecanla bekleyeceğim! Özel olarak bizim için hazırlanmış akşam yemekleri efsaneydi… Üstüne üstlük Patara’nın denizi, kumu, plajı, Saklıkent gezileri de eklenince tadından yenmeyen bir tatil de yaşamış olduk. Dostlukları, gençlerle edilen sohbetleri heybemize doldurup veda ettik… Dört gözle önümüzdeki yılı bekleyeceğim…”
“Alıntılarla Yaşıyorum” adlı sosyal medya hesaplarını yöneten ve aynı zamanda ölümden kıl payı kurtulmuş bir Kore gazisi torunu Oğuz Aktürk de görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Patara’da üç günlüğüne bir ‘Kore Edebiyatı Festivali’ne katıldık. Bu etkinlik gerçekten hayatımda katıldığım en iyi etkinliklerden bir tanesiydi. Sadece Kore edebiyatının değil, Kore yemeklerinin, Kore giyiminin ve Kore sinemasının bile görülebildiği dolu dolu bir etkinlik oldu. Normalde ‘an’ı yaşamaya çalışan biriyimdir ama sanki Patara’da sizlerle birlikteyken çok daha fazla hissettim yaşıyor olduğumu. Her kuşaktan insanın bir araya gelip böylesine saygılı bir şekilde iletişim kurabilmiş olması çok hoştu. Bu etkinlikte emeği geçen Lotus Yayınevi çalışanlarına çok teşekkür ediyoruz.”
Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nihan Karakuş Harmancı, “Hayat koşturmacasına ara verip keyifli, bilgili, eğlenceli insanlarla bir arada deniz manzarası eşliğinde Patara kum tepelerinde kitaplar üzerine sohbet etmek… Aynı kitap üzerine farklı fikirleri dinleyip farklı bakış açısı kazanarak kendini geliştirmek… Güler yüzlü hoş sohbet insanlarla kitapların derinlerine inmek… Dolu dolu geçen üç gün… Türkiye’de ilklere imza atmak… Bunların hepsi bu festivalde gerçekleşti.” diyerek görüşlerini ifade etti.
İstanbul Üniversitesi Kore Dili ve Edebiyatı öğrencisi Tuğçe Apaydın memnuniyetini şu cümlelerle paylaştı: “Kore Edebiyatı Festivali için Patara’da bir araya gelip sizlerle tanışmak benim için büyük bir mutluluktu. Bu etkinliği gerçekleştiren herkese emekleri için teşekkür ederim. Umarım gelecekte tekrar bir araya gelir ve daha nice güzel anılar biriktiririz.” İstanbul Üniversitesi Kore Dili ve Edebiyatı öğrencisi Nur Gültekin de, “Bu festival çok güzel insanlarla tanışmamıza ve kendimizi geliştirmemize vesile oldu. Emeği geçen herkese teşekkürler.” dedi.
Fethiye Fotoğraf ve Sinema Sanatı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Canan Tor, “Hepinizle bir arada olup bir şeyler paylaşmak çok değerliydi. Sürdürülebilir olması için hep birlikte çaba sarf edilmesi gereken bu festivale öncülük edenlere ve destek verenlere çok teşekkürler.” diyerek sürdürülebilirliğe vurgu yaptı.
Keçi kitabevi sahibi Ümit Yılmaz ise şunları söyledi: “Festivalle ilgili her söze canı gönülden katılıyorum. Eklemek istediğim sadece iki şey var. Birincisi, ilk defa yapılan bir projenin içinde yer almak çok farklı bir duygu. Yıllar sonra ağaç olacak bir fidanı görmek gibi. Verilen emeği, içtenliği, tüm katılımcıların katkı sağlamak için çabalarını görünce şuna emin oldum; yıllar sonra uluslararası hale gelecek Kore Edebiyatı Festivali’ne ilk katılanlardan olmakla onur duyacağım. İkincisi, bir kitap tutkunu olarak söyleşilerden çok keyif aldım, gençlerin -biliyorum hepimiz genciz ama bazılarımız biraz daha genç- konuşmalarını dinlemek bana farklı bakış açıları kazandırdı, zenginleştiğimi hissettim. Herkese çok teşekkür ediyor, hepinizi sevgi ve dostlukla kucaklıyorum.”
Festivale İstanbul’dan katılan Necla Tankut ise temennilerini şu cümlelerle paylaştı: “İlk Kore Edebiyat Festivali her haliyle çok güzeldi. İyi ki gelmiş sizleri tanımışım. Hayalim bu festivalin İstanbul’da yapılması. Daha sonra da Kore’de… Hissediyorum, bu hayaller gerçekleşecek!”
Yazar Mehmet Ali Çatal da, “Harika bir etkinlikti. Beklentimden daha mutlu zaman geçirdim. Çok şey öğrendim, güzel gözlemler yaptım. Yemekler süperdi, herkesin birbirine nezaketi çok hoştu. Nihan hocamızdan çok şey öğrendim, göz okşayan manzaralara tanıklık ettim. Herkese bu değerli deneyim için teşekkürlerimi iletiyorum.” cümleleriyle duygularını dile getirdi. Defne Uçkan, “Benim için gerçekten çok güzel ve değerli bir etkinlikti. İlk defa böyle bir etkinlikte bulunmak ve yeni insanlar ile tanışmak hayatımda yeni bir sayfa açtı. Yeri geldiğinde çok derin sohbetlere daldık yeri geldiğinde gülmekten konuşamadık. Her şey için çok teşekkür ediyorum. Ellerinize ve emeklerinize sağlık. Daha nicelerine olsun!” sözleriyle bir dahaki festivali iple çektiğini ifade etti.
Festival organizasyonunda büyük emeği geçen Likya tarihiyle ilgili romanların yazarı Birol Ganioğlu, “Bu güzel etkinliği seneye çok daha iyi bir şekilde planlayıp geleneksel hale getirmek hedefimiz olmalı.” diye konuştu. Kore edebiyatıyla ilk kez tanışan konuklar Kore edebiyatının sıra dışı yaklaşımıyla mest olurken Kore edebiyatıyla daha önce tanışmış okurlar da keyifli ve faydalı sohbetlerin mutluluğunu yaşadılar.
Yorum yok